Misplaced Pages

Dersim massacre

Article snapshot taken from Wikipedia with creative commons attribution-sharealike license. Give it a read and then ask your questions in the chat. We can research this topic together.

This is an old revision of this page, as edited by 78.161.37.13 (talk) at 11:56, 3 September 2013. The present address (URL) is a permanent link to this revision, which may differ significantly from the current revision.

Revision as of 11:56, 3 September 2013 by 78.161.37.13 (talk)(diff) ← Previous revision | Latest revision (diff) | Newer revision → (diff)

. Dil bölgesi : Zaza Dilinin (geleneksel olarak) konusuldugu bölge, Dogu Anadolunun Kuzey Firat yöresinde olup, 37,8°- 42° enlem ile 37,8°- 40° paralelleri arasinda birlesik bir bölge olusturur. Yayilma alani kuzey batida Zarayi (Sivas), batida Çemisgezegi (Dersim /Tunceli), güneyde Sivereki (Urfa), güney doguda Mutki ile Tatvani (Bitlis), doguda Varto/Gimgim (Mus) ile Hinisi (Erzurum), kuzeyde ise Tercan ile Çayirli’yi (Erzincan) kapsar (harita 1, 2). Merkez yöre olan Dersim ve Bingölde (Çewlig) ve sinir bölgelerinin bazi kazalarinda, mesela Zara, Siverek ve Vartoda öncelikle Zazaca konusulur. Zazaca dil bölgesinde Kurmanci (Kürtçe) ile Türkçe de konusulmaktadir. Daha evvel buralarda konusulan Ermeniceyi konusanlara ise hemen hemen hiç rastlanilmiyor. Kazakistanda da Zazaca konusulmaktadir. Stalin yönetimi döneminde Orta Asyaya sürgün edilen halk guruplari arasinda, Batumlu (Gürcistan) birçok Zaza ailesi de vardi; bunlar da 1944 de Cambulda iskan edildi. Verilen haberlere göre bunlar (tahm. 10 000) dilini ve kültürünü muhafaza etmistir.1 Zazaca konusanlarin sayisi hakkinda kesin bir istatistik yoktur. Türk nüfus sayimlarinda ana dili hakkindaki bilgiler ise gerçegi yansitmayip güvenilir degildir. 1981 nüfus sayimina dayanarak yaptigim tahmine göre, dil bögesi ile metropolleri göz önüne alarak, konusanlarin sayisinin 3 milyona kadar olmasi gerekir. Isçi göçü (1964-1974) ve politik sürgünle (1981 askeri darbesinden sonra) Birçok Zaza Bati Avrupa devletlerine geldi: Almanya, Avusturya, Isviçre, Hollanda, Belçika, Fransa ve Isveç. Avrupada yasiyan Zazalarin çogunlu-gu Almanyada yasamaktadir (tahm. 250 000). Berlinde ki sayisi tahminen 1 Bu bilgi, kendi deyisiyle orada 17 Zaza oyun türküsü kaydeden Nûra Cewarî tarafindan Erivanda yayinlanan Kurmanci gazetede, Rya Teze, No. 3 (4465), 9 Yanvar (Kanûna Pasin) 1991), verilmektedir; kars. Kurmanciden Zazacaya çe-virisi, Armanc (Stockholm), Gulan 1991, S. 10. 10 000 civarinda olmasi gerekir; Almanyanin diger bazi büyük sehirleri ile Isviçrenin sinir sehri Baselda2 da durum benzer sekildedir.

2. Halk ve dil adlari

Almanlar nasil kendilerine bölgesel adlarla Preuße, Sachse, Bayer, West-fale vs. diyorsa, Zazalar da ayni sekilde kendi adlandirmasi için birkaç yöresel halk adini kullanirlar: Zaza, Kirmanc, Dimili, Gini. Ençok, yani hem bölgeler üstü, hem de enternasyonal bakimdan yaygin olan etnik ad Zaza’dir. Dil adi, halk adina -ki takisini eklemekle olusur; mesela: Zaza > Zaza-ki ‘Zaza-ca, Zaza dili’, vs. Zaza etnik adi Bingöl, Hani, Dicle (Piran), Elazig (Xarpet) ve Sarizda yaygindir; Türkçede Zazaca konusan kesimin tümü için kullanilir. 1329/30 (730 h.) yilindan kalma ve yöre halkinin Secere Kuresi ‘Kureys Seceresi’ dedigi yazili bir deri dökümanda, bir Türk padisahinin mühürü de vardir. Burada ayrica birkaç Zaza asiretlerinin adlari da siralanmistir. Bunlarin arasinda birisi de, kendisini talib ‘(alevi) mürit’ ve Zaza asiretinin mensubu olarak kaydedip imzalamistir. Bu tarihi belgenin bir varyantinda da ayni kayit mevcutur. Arapça metin-deki kayit söyledir: Tflalib Molla Bani min qabila Zaza ?.. Zaza kabilesinden Molla Bani. Sürülerini Bingöl yaylalarinda ve Süphan daginda otlatan Zaza asiretin-den, 1650 de Sivastan, Dersim üzerinden Musa seyahat ederek bu bölge-den geçen meshur Türk seyyahi Evliya Çelebi de birkaç kere bahsetmektedir.3 2 Baselde yasayan ögretmen Usen S., bir konusmamizda, buradaki Zaza kökenli-lerin sayisinin takriben 10 000 oldugunu söyledi. 3 E. Çelebi, Seyahatname, 1. basim: Istanbul 1896, osmanlica-türkçe; latin harfli türkçe, Danisman’in yayini, C. 1-17, 1969-1970: Dil adi ???? Zaza için karsl. C. IV, S. 74-75 (yeni basimda, C. 6, 164 f., orijinal metinde Zaza dili hakkindaki ifade eksiktir.), C. III (Yeni basim C. 5, 112, 119). Asiret adinin ?a?a seklindeki yazilisi için karsil. C. IV, 145 (Yeni basim C. 6, 231). Zaza asiretinin Divrigide (Sivas) yerlesik oldugunu, N. Sakaoglunun yay-inlamis oldugu, 1744 yilindan kalma osmanli-türk dökümanlari da belge-leyip söyle bahseder: „… Kara Yusuf Zaza oymagindan getirttigi issizleri burada çalistirarak zenginlesmistir.”4 Zaza asireti hakkinda daha açik bilgiler, o zamanlar Erzurumda görevli olan ve kuzey Zaza Yurdunu 1866 yilinda gezip bunun üzerine detayli olarak bahseden Ingiliz Konsolosu J. G. Taylordan tarafindan verilmekte-dir.5 Taylorun yazdigina göre, Zaza asireti ‘Shushar’ da (Susehri’nde) yerlesikti. Daha fazla teferruat Nuri Dersiminin eseri Dersim Tarihi’nde (1952), S. 61, mevcuttur. Bu yöreyi çok iyi taniyan N. Dersiminin anlattigina göre, oniki asiretten ibaret olan Koçkiri asiret gurubu’nun bir tanesi de Zaza asiretidir. Koçkiri6 adi, merkezi Zara7 olan eski sancak Koçkiri’den (1858-1867) alinmistir. 4 N. Sakaoglu, Anadolu Derebeyleri Ocaklarindan Köse Pasa Hanedani, Ankara 1984; Zaza için krsl. S. 31-32, 47-48, 50; S. 61. Sakaoglunun verdigi kaynak söyledir: Basbakanlik Arsivi, Sivas Ahkam Defteri, No.1, S. 232 (1. hüküm), Tarih: Subat 1744 m. (Evail muharrem 1157 h.); agy., No. 3, S. 43, Tarih: 1747 m. (1160 h.). 5 G. Taylor, Journal of a tour in Armenia, ..., y. yer: JRGS, London, 38.1868, S. 304, Not: Taylor’un bahsettigine göre Zaza asireti Susehri’nde yasiyordu asiret reisi Ibrahim Aga idi. 6 Gerek kendi sorusturmalarimdan, gerekse diger arastirmacilarin elde ettigi bilgilerden çikan sonuca söyle: Sivasin dogusunda yerlesik olup Kurmancca konusan Koçkiri asiretleri, kendi sözlü tarih aktarmasiyla birkaç asir önce Der-simden göçetmis ve kendilerini Bati Dersim’deki Six Hesenan asiret toplulugu-nun evlatlari saymaktadir (Dersimi, 61). On asiretten ibaret olan Six Hesenan asiret toplulugunun dili ise Zazacadir (Dersimi, 46); buna göre Koçkiri siretleri Kurmanc dilini daha sonralari devralmistir, yani burada bir dil degistirme olayi meydana gelmistir. 7 A. Birken, Die Provinzen des Osmanischen Reiches, Wiesbaden 1976, S. 144: ‘Koçkiri Sancak’i 1858 de kuruldu (Salname 1275) ve 1867 ye kadar sürdü (Salname 1284, 92). Merkezi Zara idi (krsl. V. Cuinet, Asie 1, Harita S. 612).’ Siverek, Çermük ve Gergerde Zazaca konusanlar kendilerine ençok Dimili veya Dimli8 derler. Alman iranisti Friedrich Carl Andreas Dimili adinin halk adi olan Delemi (Deylemi), ? (arap. Daylami) kelimesinden geldi-gini belirtir. Bilindigi gibi Delem’liler Hazar Denizinin güney kiyisiyla Horasan’in batisi veya Gurgan’da denilen bölgede yasiyordu. Rus sarkiyatçisi Vladimir Minorsky, Ermeni tarihçisi Antranig ve Alman iranisti Karl Hadank tarafindan desteklenen Andreas’in hipotezine göre, Dimli (ya da Zaza veya Kirmanc) diye adlandirilanlar, Delem’lilerin evlatlaridir; bunlar Hazar Denizinin güney kiyisinda yasayip, 5. ile 11. yüzyilari arasinda bes devlet kurmus ve bununla Iran ile Ortadogu tarihin-de büyük bir rol oynamistir. Deylemli hükümdarlardan ençok meshur olanlar, halifelik makamina da sahip olup Bagdatta hüküm süren Büveyh-liler (Büvehogullari) idi.9 9. - 10. yüzyillarin tarihi bilgilerine göre Delemlilerin dili ne Farsça, ne de Arapça idi. Kurmanclar (‘Kürtler’) Zazaca konusanlar için Dimili ile Zaza halk adlarini kullanirlar. Sariz (Kayseri), Sivas (Zara, Divrigi) ve Malatya bölgelerindeki Kürtler (Kurmanclar) Zaza Diline Ginî (tür. Ginice) derler. Gini, Beypinar (Zara/Sivas) ile Karabel Daglarinin güney kisminda (Si-vas) yasayan ve Zazaca konusan asiretin adidir (Dersimi, 62). Zazaca konusan Alevi kesim kendilerine Kirmanc derken, Kurmanci konusanlara da Kirdas veya Kur’ diyerek kendilerinden ayirir. Kendim ise, burada belirtilen dört bölgesel halk adindan, ençok yaygin olan Zaza ismini tercih ediyorum.

3. Zaza Dilinin arastirilmasi

19. yüzyildaki yogun dilbilimsel girisimler esnasinda, Zazaca ilk olarak 1856 yilinda Roslawl’’daki Rusya Bilimler Akademisi’nin görevlendirdigi Peter Lerch, Smolensk Eyaletinde kaydedip, gramatik analizine henüz geçmeden 1857-58 de yayinladi (Rusça ve Almanca). Friedrich Müller 1864 de karsilastirmali dilbilimsel incelemelerini, Lerch’in metinleriyle yaparken, Zazacanin eski özellige sahip olusunu belirgin oldugunu tespit etti. 8 Z. Selcan, Zaza Milli Meselesi Hakkinda, (Kendi Yayini), S. 16-17; Mann/Hadank, Mundarten der Zaza, S. 177 (Cümle No. 124) ve S. 179 (Cümle No. 214, 215). 9 V. Minorsky, La domination des Dailamites, Paris 1931, S. 17; aynisi, Daylam, Enzyklopädie des Islam; A. Ates, Deylem, Islam Ansiklopedisi. Diger Zazaca dil malzemesi, arkeolog ve lenguist olan Albert von Le Coq tarafindan, Samdaki bir Zazaca konusmacidan kaydedilerek toplanmis ve 1901 de (özel basimla) yayinlanmis, fakat gramatik bir analizi yapilma-mistir. Oskar Mann 1906 yilinda Prusya Bilimler Akademisinin, bati irani dilleri-nin dökümentasyonu ve gramatik analizi için verdigi görevle Orta Doguya yaptigi seyahatte, bes yillik gezisi esnasinda baska seylerle beraber Zaza-cadan da dil örnekleri kaydetmis ve bunlarin gramatik yapisiyla ugras-mistir. O. Mann, Yeni Farsçadan farkli olan Zazaca ile Gorancayla karsilasinca, dil tarihi ile ilgili baglantilar kendisine daha da netlesti; bunu, 4. Temmuz 1906 da Prusya Bilimler Akademisine yazdigi mektubunda söyle ifade ediyor:

„Daha evvel de tarafimdan savunulup, Zazacanin katiyen Kürtçe olmadigi görüsü, tasdik edilmektedir; .… Orta Farsçanin Turfan Metinlerinin kuzey lehçesindeki tüm tuhaf fiil çekimlerini burada Zazacada tekrar görüyorum.”10 Ancak bu bilgiden sonra Mann, Bati Irani Dillerini kuzey ile güney gu-ruplarina ayiran tarihi siniflandirmasinin bilimsel temelini atabilmistir. Zazacanin dil tarihi bakimindan yerinin tespiti Alman iranisti Oskar Mann’a borçluyuz. Mann 1917 de ölünce, Hadank Mann’in eserini tamamlamakla görevlendirildi. Böylece Hadank 1932 de halen de degerli olan Mundarten der Zaza adli eserini, ilk Zazaca grameri (398 S.) yayinladi. Bunun hakkinda, 12. Nisan 1932 de, Akademinin Girisimleri Hakkinda Haberler’de söyle yazar: “Bununla son on yil boyunca üst üste denedigim, belki de kolleksiyonun enzor konusu, belli bir dereceye kadar tamamlanmistir. Gramatik yapisini simdiye kadar hiçkimsenin incelemedigi bu kuzeybati irani dilin gramatik açiklamasini meydana getirmeyi basarabildim. Herseye ragmen Zazaca cildi III. Bölümün en önemlisi olarak sayilabilir.”11 Hadank ayrica Zazaca metinler kaydetmek için de 1932 de Suriye ve Bagdata seyahat etti. Ne varki Zazaca arastima arzusu maalesef yerine 10 O. Mann, Nachlaß in der Staatsbibliothek Berlin (W), Brief aus Siverege vom 4. Juli 1906. 11 BBAW (Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften), Akademiear-chiv, Histor. Abt. II-VIII-200: Berichte über die wissenschaftlichen Unterneh-mungen der Akademie, 12. April 1932. gelmedi ve beraberindeki Kürt kilavuzu Celadet Bedir Han’in hosgörüsüzlügü buna engel oldu. Ancak belli bir zaman sonra onun tavrini farketti ve asil amacini anladi ve bunu not defterine söyle kaydetti: “…Emir Zazalari Kürtlerden sayiyor ve hepsini kürtlesmis olarak görmek istiyor. … anlasilan, benim Zazaca hakkinda bu kadar canli alaka göstermem hosuna gitmiyor.”12 Hadank’in Zazacayi arastirma girisimi basarili olmayinca, bunu uzun bir sessizlik takib etmistir ve 80li yillara kadar bahsetmeye deger bir çalisma yapilmadi. Ancak 1985 te Terry Lynn Todd tarafindan Zaza dili üzerine bir doktora Ann Arbor’daki Michigan üniversitesinde (ABD) yayinlandi. Burada islenen metinler, daha evvel Mann’in belegelemis oldugu Siverek bölgesinden olup tek bir konusmacidan alinmadir. Simdiye kadar yayinlanan tekstler sadece güney Zaza-Bölgesi’ndendir. Kuzey bölgesinin Zazacasi ise hiç kaydedilmemis ve simdiye kadar bilimsel arastirmaya kapali kalmistir. Bu sebepten dolayi Berlin Teknik Üniversitesi, Lenguistik Enstitüsü’nde, kuzey lehçesinin teferruatli bir gramerini meydana getirme amaciyla arastirma çalimasina girisildi. Bu da, Temmuz 1995 te kabul edilen doktoramin, Grammatik der Zaza-Sprache, Nord-Dialekt (Dersim-Dialekt), konusuydu.

4. ‘Türkiye’de dil politikasi ve dillerin politize edilmesi Orta Dogu da çözülmemis birçok etnik problemlerde ve özellikle Türkiyede diller basrol dedir. Iran hükümetleri nasil Kürtçe ile diger dilleri Farsçanin bir lehçesi olarak ilan ettiyse, Türk devlet kurumlari da 1992 ye kadar Zazaca ile Kurmanccaya (Kirmanccaya) Türkçenin bir lehçesi dedi. Kürt yazar, politikaci ve örgütleri de buna karsi, siyasi sebeplerden dolayi Zazaca ile diger dillerin de Kürtçenin lehçesi oldugunu iddia ediyorlar. Zazaca ile ‘Kürtçe’ (Kurmancca, Soranca) arasindaki tarihi dil farki bütün iranistler tarafindan ortaklasa kabul edilmektedir. Burada dilbilimcilerin, tehlikede olan halklarin siyasi gelecegi hakkinda özel sorumlulugunun bilincinde olup, siyasi lehçecilik ile saglam temelli dilbilimsel incelemeleri iyi ayirdetmesi gerekir. Anadoluda birçok politikaci, yazar, propagandaci ve herseyden önce ordu, Türk olmayan halklarin etnik-kültürel kimligini kati sekilde redetmekte ve bunu kabullenip tolerans göstermeye direniyorlar. Bu halklarin dili ve 12 K. Hadank, Nachlaß, Staatsbibliothek Berlin (W), H 4,1, Seite i. kültürünü, Anadolunun bir çesitlilik ve zenginligi olarak görecegine, büyük bir ihtirasla ve ince metotlarla bunu tahribetmek ve türklestirmekle mesguldürler. Bunu yaparken de, ayni köken ve kültüre sahip olduklarini propaganda edip, serbestlik ve esitlik hedefine kavusmalarini engellemeye çalisiyorlar. Gerek osmanli-türk Devletinin, gerekse bugünkü ‘Türkiye’nin hakim güçleri, Türk olmayan halklari kendi öz vataninda sürekli olarak takibetip baski etmistir. Zaza Dilinin (ve Kurmancinin) resmi olarak yazilip konusulmasi, Mustafa Kemalin yönetimi ele geçirmesiyle (1921) yasaklandi. Bununla beraber sahte-bilimsel yayinlarla, bu dillerin Türkçeden türedigi ve kendilerinin güya Türklerden geldigi üstüste ‘ispatlandi’. Zazalar sadece Türklerin degil, ayni zamanda Kürtlerin de kimlik zorlamasina maruz kaliyorlar. Mesela Kürt Ögretmenler Münih’teki konferanslarinda resmen sunu talep ediyorlar: ‘Zazalari, Kurmanciyi devralmaya tesvik etmek lazim.’ 13 Türk hükümeti 1992 de, yarim agizla olmasina ragmen, tutumundan vazgeçtigi halde, Kürt ajitatör, politikaci ve yazarlari yogun olarak eskiden beri ve yorulmaksizin Zazalari ‘Kürt’, dillerini ‘Kürt lehçesi’ ve yurdunu da ‘Kürdistan’ diye ilan ederek kendine maletmeye devam ediyorlar. Bagimsiz etnik ve kültürel Zaza kimligine sahip çikanlar da, iftiraya ugruyor, sik sik yasadigimiz gibi tehdit edilip saldiriya ugruyorlar. Kürtlerle ilgilenen bazi batili yazarlar da Kürt iddialarini çesitli varyantlariyla tekrarlayip Zazalarin etnik ve kültürel bagimsizligini görmemezlikten gelerek serbestlik ve demokrasi hakkini unutuyorlar. Yayinlarinda Zazaca ile Kurmanci (‘Kürtçe’) arasindaki dil-tarihsel farklari yan ve dip notlarda kabulleniyorlar, fakat öte yandan yalnis yola götüren aldatici gerekçelerle spekülasyonlar yaratarak bunu tekrar hiçe saymaya çaba gösteriyorlar; ayni zamanda Kürt politikaci ve örgütlerinin ileri sürdügü talep, yani Zaza halkinin yurdu Zazaistan üzerindeki toprak talebini, haksiz yere destekleyip yalnis olarak güya ‘Kürdistan’ diye propaganda etmektedirler. Zazalarin temel siyasi ve kültürel insan haklarini kabullenip destekliyecegine, görmemezlikten gelinmekte ve sürekli olarak Kürtlere dahil edilmektedir. Amaçladiklari uzun vadeli kürtlestirmeyle Zaza halkini haklarindan mahrum etmeye götüren yeni bir haksizliktan kendileri de sorumludur . 13 Dokumentation der Tagung kurdischer Lehrer und Erzieher in der Bundesrepu-blik am 13./14.7.1985, München 1985, 40 S., S. 3. Buna ragmen, son on yilda hem kamuoyuna yönelik çalismalarla, hem de bilimsel arastirmalarla, propagandaci aldatmaya aldiris etmeden, Zazalarin bagimsiz kimligini, dili ve kültürünü layik biçimde kabullenme hassasiyeti ve istegi gittikçe artmaktadir. Bu, ayni zamanda, Zazalarin Türkiyedeki demokrasi hareketine olan degerli katkisi için de geçerlidir.

5. Zaza dilinin irani diller familyasindaki yeri

Zazaca, yuvarlak 40 dili kapsayan ve hint-avrupa (hindocermen) dil toplulugunun bir kolunu teskil eden irani dil familyasindadir. Zazacanin bagimsizligi ve irani diller arasindaki yeri, tarihi gelisimi bakimindan, O. Mann (1906), K. Hadank (1926-32), P. Tedesco (1921), G. Morgenstierne (1958), I. M. Oranskij (1963), G. L. Windfuhr (1989), V. S. Rastorgueva (1990), J. Gippert (1996) ile diger arastirmacilar tarafindan incelenmis olup ortaklasa tespit edilmistir.14 Bilindigi gibi irani diller tarihi siniflandirmaya göre dogu ve bati gurubuna ayriliyorlar, bunlar da ayrica güney ile kuzey guruplarina bölünüyor. Zazaca buna göre kuzey-bati irani diller gurubuna girer. Bu siniflandirmanin temeli, eski, orta ve yeni dil kademelerine ait olan metinlere dayanmaktadir. Eski irani dil kademesi Zerdüst’ün dili olan Avestçe (mö. 1000 - 500) ile Eski Farsça ve Medce ile temsil edilirken, bati Orta Iranca (mö. 4./3. yy – ms. 8./9. yy) Partça ve Orta Farsça’ya dayanir. Farsça tarihi gelisim bakimindan bilindigi gibi güney-bati diller gurubundan sayiliyor. Zazacanin, diger birçok irani diller gibi, orta ve eski dil kademesine ait metinleri yoktur ve Orta ve Eski Farçadan ziyade, daha çok Partça ve Avestçe ile çok sayida ortak özelliklere sahiptir. 14 O. Mann/K. Hadank, Mundarten der Zaza, Berlin 1932, 19-31; P. Tedesco, Dialektologie der westiranischen Turfantexte, y. yer: Le Monde Oriental, Upp-sala, 15.1921, 185-258, vd.; G. Morgenstierne, Neuiranische Sprachen, y. yer: Hanbuch der Orientalistik, Iranistik, 4.1958, 160, 162, 165-166, 175-176; I. M. Oranskij, Iranskie jazyki, Moskva 1963, fransiz. Tercüme: Les Langues Ira-niennes, Paris 1977; V. S. Rastorgueva, Sravnitel’no-istoriòeskaja grammatika zapadnoiranskich jazykov, Fonologija, Moskva 1990; G. L. Windfuhr, Western Iranian Dialects, y. yer: Corpus Linguarum Iranicarum, Ed.: R. Schmitt, Wies-baden 1989, 294-295; ayrica bkz. New Iranian Languages: Overview, agy., 246-250 ve New West Iranian, agy., 251-262; J. Gippert, Die historische Ent-wicklung der Zaza-Sprache, y. yer: Ware, No. 10, Nov. 1996, Frankfurt a. M., 148-154.

6. Zazaca, Farsça ve Kurmancca arasinda birkaç karsilastirma

Zazacanin hindocermen (hintavrupa) dileriyle olan iliskisini göstermek için, cermen ve romen dilleriyle benzerligi olan seçilmis birkaç Zazaca kelime Tablo 1 de Türkçe karsiligi ile beraber siralanmistir. Mesela Zazaca name kelimesine bakilirsa karsiligi söyledir: Almanca Name, Ingilizce name, Fransizca nom, Italyanca cognome (Latince nomen, Avestçe naman-) sekliyle benzerligi belli olmakla beraber, Türkçe karsiligi ise ad olup degisik biçimdedir. Zazaca sole d. kelimesini ele alirsak: Alm. Salz, Ing. salt, Frans. sel, Ital. sale (Lat. sal e.) olup çok benzerlik gösterir, fakat Tür. tuz seklindedir. Bu karsilastirmaya Tablo 1 deki diger kelimelerle de devam edilirse, Zazaca kelimelerin Cermen (Almanca, Ingilizce) ve Romen (Firansizca, Italyanca) dilleriyle benzerligi ortaya çikiyor; bu da bir tesadüf olmayip, diltarihsel kökenin ortak oldugunu belirtiyor. Tablo 1 deki kelime karsilastirmasi Türkçe ile yapilinca, Türkçe karsiliklarin Zazaca ile diger dillerden farkli oldugu görülüyor ve tam bir zitlik teskil etmektedir. Zazaca, Cermen ve Romen dilleriyle belli bir tarihi yakinligi olmasina ragmen, Türkçe, Türk dilleri familyasina dahildir; bilindigi gibi bunlarin da hindocermen dilleriyle herhangi bir akrabalik bagi yoktur. Biribirine benzeyen ve ortak tarihi kökene sahip olan diller bir dil familyasi ve gurubu olusturur. Biribirine benzeyen iki dilin bagimsiz veya ortak bir dilin birer lehçeleri olup olmadigi, dilbiliminde iki ölçüye göre degerlendirilir: 1. Iki dilin konusmacilari sayet karsilikli olarak biribirleriyle anlasamiyorsa, o zaman iki ayri dilden bahsetmek gerekir. 2. Iki dilin gramatik yapisi fonolojik, morfolojik ve kelime hazinesi bakimindan çok farkli olup ayri tarihi gelisimlere dayaniyorsa, o za-man bunlar iki ayri dildir. Zazacanin komsu diller Kurmanci (‘Kürtçe’) ve Farsça ile olan iliskisi su sekilde açiklanabilir: Zazaca konusanlarla Kurmanci konusanlar, birçok yabanci arastirmaci ve gezginin Dogu Anadolu’daki gözlem ve tecrübelerinden bilindigi gibi birbiriyle karsilikli olarak anlasamiyorlar.

Bu sebeple Zazaca ve Kurmancca bahsedilen birinci ölçüye göre iki ayri dil olarak degerlendirmek gerekir. Tablo 2 de, sik kullanildigindan dolayi önemli olan demek, gelmek, gitmek, yemek, içmek, istemek, yapmak, ve ölmek fiilleri, irani (Zazaca, Farsça, Kurmancca), cermen (Almanca, Ingilizce) ile romen (Fransizca, Italyanca) dilleri familyasina ait dillerde Türkçe karsiligi ile beraber görülüyor. ‘demek’ fiilini ele alirsak, karsiligi Zazaca vatene, Farsça goftan ve Kurmancca gotin dir. Burada Farsça ile Kurmancca sekiller biribirine benziyor ve Zazaca biçiminden çok farklidir. Buna karsi ‘gelmek’ fiilinde ise, Zaz. amaene, Fars. amadan, Kurm. hatin dir; Zazaca ile Farsça sekilleri biribirine kismen uygundur, fakat Kurmancca’dan tamamen ayrilmaktadir. ‘yemek’ fiilinde ise, Zazaca werdene, Farsça ve Kurmanca’daki xordan, xwarin ile hemen hemen ayni görünen sekillerden kismen ayrilir. Karsilastirmaya ayni usulle ‘içmek’ ve ‘istemek’ fiilleriyle devam edilebilir. Tablo 2 ye bakilirsa, bu iliski cermen ve romen dillerinde de görülebilir. Ayrica Tab. 2 de su da görülüyor ki, ‘yapmak’ ve ‘ölmek’ fiilleri ayni dil familyasindaki lisanlarin hepsinde nerdeyse ortak bir sekile sahiptir. Zazaca / Farsça / Kurmancca: kerdene : kardan : kirin Almanca / Ingilizce: machen : make Fransizca / Italyanca: faire : fare Tab. 2 de Zazaca ve Kurmancca fiil sekilleri karsilastirilinca, bu iki dil arasindaki mesafenin, yani Zazaca ile Kurmancca arasinda, Almanca ile Ingilizce arasindakinden daha büyük oldugu ortaya çikiyor. Bir adim daha giderek Zazaca ile ayni familyaya ait akraba diller arasinda birkaç morfolojik özelligi mukayese edelim. Tab. 3 e bakinca görülen sudur: Isaret zamirleri (yakin), gramatik cinsiyet ve haller bakimindan Zazacada kendine has ayri ve tam bir sistem olustururken, Kurmancca ile Farsçada baska özellikler mevcuttur. Yakin olan objeleri belirten isaret zamirleri ‘bu (eril)’, ‘bu (disil)’, ‘bunlar’, Zazacada nu, na, ni, ve oblik halde, yani yalin olmayan hallerde ise ney, nae, nine dir (bkz. Tab. 3). Kurmanccada yalin halde gramatik cinsiyet ayirimi yoktur, fakat oblik halde vardir ve böylece ayri bir sistem olusturuyor: yalin halde eril, disil, çogul için ev, buna karsi oblik halde ise sirasiyla vi, ve, van dir. Farsça ise su özellige sahiptir: Gramatik cinsiyet ile oblik hal hiç yoktur. Bu dillerin farkliligi burada çok açik bir sekilde ortaya çikiyor. Büyük farklar, Tab. 4 ve Tab. 5 te görüldügü gibi, sahis zamirlerinde de mevcuttur. Mesela Zazacada 3. sahis tek te, eril ve disil ayird ediliyor, yani u ‘o (eril)’, a ‘o (disil)’; bu ise ne Kurmanccada, ne de Farsçada vardir; ‘o (eril) / o (disil)’ Kurm. ew, Farrs. u dur (bkz. Tab. 4). Tab. 5 te oblik halli sahis zamirlerine dikkatli bakinca su görülür: Zazaca ile Kurmancca, 1. ve 2. sahis haricinde, kendilerine has ve tamamen farkli birer zamir sistemine sahiptirler. Mesela 3. sahis tek e/d ‘onu eril’, ‘onu disil’ ... ’, Zaz. ey, ae, Kurm. wi, we dir. Çogul sahislarda da ayni köklü fark bulunmaktadir: ‘bizi, sizi, onlari, ...’ Zaz. ma, sima, ine, Kurm. em, we, wan seklindedir. Farsça, zamirleri yalin ve oblik hallere göre ayird etmiyor ve bunun için tek bir sekil kullaniyor (bkz. Tab. 4). Böylesi karsilastirmali misallere elbette devam edilebilir ve haller sistemi ve fiil sistemi ile morfolojinin diger kisimlarina kadar genisletilebilir ve burada da benzer açik farklar görülebilir. Burada önemli olan, ilgi duyani bu dillerin biribiyle olan iliskisi hakkinda bir intiba göstermektir. Gösterilen basit misaller, Zazaca, Kurmancca ve Farsçanin nasil birbirinden ayrildigini açik olarak gösterdi. Kisaca denilebilir ki, Zazaca ile Kurmanccanin iliskisi, Almanca ile Ingilizce gibi ve Zazaca ile Türkçenin ki ise Almanca ile Macarca gibidir. Buna göre Zazaca ile Kurmancca ayni dil familyasinda olmalarina ragmen, aralarindaki fark hatta Almanca ile Ingilizcenin kinden daha fazladir. Zazaca ile Türkçe arasinda ise, Almanca ve Macarcada oldugu gibi, diltarihi akrabaligi yoktur. Cermen romen Zazaca Almanca Inglizce Fransizca Italyanca Türkçe name Name namenomcognomead sole Salz saltselsaletuz bira Bruder brotherfrerefratellokardes astare Stern star(etoile)stellayildiz verg1 Wolf wolf(loup)(lupo)2kurt newe neu newenouveaunuovoyeni hire drei treetroistreüç ses sechs sixsixseialti new neun nine neuf nove dokuz 1 krsl. Isveççe varg ‘kurt’ 2 krsl. Italyanca volpe d ‘tilki’ Tablo 1: Zazaca ile cermen ve romen dillerinde ortak birkaç kelime (Türkçe karsilastirmayla) irani cermen romen Zazaca Farsça Kurmancca AlmancaIngilizceFransizcaItalyanca Türkçe vatene goftan gotin sagen say dire dire demek amaene amadan hatin kommencome venir venire gelmek siyaene raftan çuyin gehen go aller andare gitmek werdene xordan xwarin essen eat manger mangiare yemek simitene asamidan vexwarin trinken drink boire bere içmek wastene xastan xwastin wollen want vouloir volere istemek kerdene kardan kirin machen make faire fare yapmak merdene mordan mirin sterben (die) mourir demorire di ölmek Tablo 2: Sik kullanilan fiiller Zazaca Kurmancca Farsça eril nu ev in bu yalin disil na ” ” bu çogul ni ” isan, inha bunlar eril ney vi - bunu, buna, … oblik disil nae ve - bunu, buna, … çogul nine van - bunlari, bunlara, … Tablo 3: Isaret zamirleri (yakin) Zazaca Kurmancca Farsça tekil 1. ez ez man ben 2. ti tu tu sen 3. e u ew u o d a ” ” ” çogul 1. ma em ma biz 2. sima hun soma siz 3. i ew isan, inha onlar Tablo 4: Yalin halli sahis zamirleri Zazaca Kurmancca Farsça tekil 1. mi(n) min (man) beni, bana, … 2. tu te (tu) seni, sana, … 3. e ey wi (u) onu, ona, … d ae we ” onu, ona, … çogul 1. ma me (ma) biz, bize, … 2. sima we (soma) siz, size, … 3. ine wan (isan, inha) onlar, onlara, … Tablo 5: Oblik halli sahis zamirleri

7. Zazacanin yazi dili olarak gelisimi 7.1 Ilk eserler

Simdiye kadar mevcut olan bilgilere göre Zaza dilinde ilk eser, Zaza din adami Hezan’li (simdi Lice/Diyarbakir) Ahmede Xase (1867/8-18.12.1951) tarafindan yazilan ve 1899 da Diyarbakirda yayinlanan Mewlid’dir. Mewlid ???? (tür. Mevlüt) eserinin içerigi dini olup peygamber Muhammed’in dogusunu anlatan bir methiyedir. Mewlid özellikle sünni müslümanlar arasinda çok yaygindir. Bazi dini ve geleneksel törenlerde Mollalar tarafindan makamiyla okunur. Ahmede Xase ayni zamanda Zaza dilini koruma ve gelistirmenin önemli oldugunun bilincindeydi ve bunu yazida kullanmanin gerekli oldugunun farkindaydi; Martin Luther’in de kilisedeki Latincenin yerine Almancayi yerlestirdigi gibi. Sünni Zaza kesiminde Mevlüt methiyesinin gelenek olarak yayginlasmasi, Siverek müftüsü diger bir Zaza din adami Osman Efendi’yi (öl. 1932), 1906 da kendi Mewlüt’ünü Zaza dilinde (güney lehçesi) yazmaya tesvik etmistir.15 Bu yazili kayit Zaza dilinin, kullanima yasagina ragmen gelistirmesini güçlendirdi. Mewlid sünni Zazalarda ezberlendi ve hatta günümüzde dahi yasli nesilden metine hakim olanlar bulunmaktadir. Osman Efendi’nin Mewlid’i ancak 1933 te Samda yayinlandi. 1906 yilinda Oskar Mann Siverek ve Elazigda, kiymetli sözlü edebiyati içeren birçok Zazaca dil örnekleri kaydetti. Zazalar, Oskar Mann’in, ufak bir parça da olsa, bu kayiptan kurtarmasi için tesekkür borçludur.

7.2 1906-1963 Suskunluk dönemi

Osman Efendi’nin son olarak (1906) yazilan eserini nispeten uzun ve 57 senelik bir suskunluk süresi takibediyor. Bu dönemde Zaza halki yogun baskilara maruz kalmisti. Sevré (1920) anlasmasina göre osmanli-türk hükümeti galip devletlerin karsisinda Türk olmayan halklarin dili, dini ve kültürünü resmen tanimayi kabul etmisti, fakat Mustafa Kemal’in yönetimi ele geçirmesi üzerine (1921) yerine getirilmedi. Bu yeni ve asiri milliyetçi türklestirme politikasiyla, türk-olmayan halklar (Zaza, Ermeni, Kürt, Çerkes, Laz, Yunan vd.) üzerinde gaddar bir baski uygulandi; kisa bir zaman sonra Zazaistan’da, sünni Zaza kesiminin destegiyle Seyh Said’in yönetiminde büyük bir halk ayaklanmasi meydana geldi.16 Bundan sonraki büyük olay alevi Zazalarin kalesi Dersim bölgesinde, meydana geldi; Dersim seklen Türk devletine dahildi, fakat pratikte Dersimli Zazalar serbestti ve burada geleneksel otonomi hakimdi. Bu bölgeye eski zamanda ne Mogollarla Araplar, ne de daha sonra 12. yüzyilda Türkler girebilmis ve tutunabilmisti. Bu sebeple 1936 da Mustafa Kemal’in yönetiminde Dersim’de Zaza halkina karsi bir soy kirimi devletçe gizli olarak planlandi17 ve 1937-38 de askeri olarak zalim bir sekilde tatbik edildi. Zazaistan’daki bu iki büyük olaydan sonra zalimane bir sürgün etme uygulandi. Kurtulanlar Bati Anadoluya sürüldü ve ancak on yil sonra 15 Usman Efendi, Mewlid, Sam 1933, Yayinl.: C. Bedirxan; krsl. Hevi (Paris), No. 4, 1985, 98-110. 16 N. Dersimi, Dersim, Halep 1952; M. Serif Firat, Dogu Illeri ve Varto Tarihi, Istanbul 1949. 17 Bkz.: Çikarilan Tunceli Kanunlari, Resmî Gazete, 1936; N. Dersimi, agy.; R. Halli, Türkiye Cumhurityetinde Ayaklanmalar (1924-1938), Ankara 1972. (1948) memleketine dönme izni verildi. Bu trajik durumlarda Zaza dilinin yazili bir gelismesi mümkün degildi. Kemalist diktatörlük (1921-50) döneminden sonra tek partili hakimiyetten çok partili sisteme geçis oldu, fakat bir liberallesme henüz görülmüyordu. Anca 27. Mayis 1960 ta Türkiyede bir yönetim degisikligi oldu ve bununla o zamankinden daha da liberal bir anayasa kabul edilerek basin özgürlügü, fikir özgürlügü vd. kismen de olsa, kanunlasti. 1960 tan sonraki liberallesme birçok toplumsal guruplari, kendilerini siyasi ve kültürel bakimdan ifade etme bakimindan güçlendirdi. Siyasi-kültürel faaliyetler gelisiyor ve birçok yeni gazete ve dergi kuruluyordu. Bunlar arasinda üç dilli, Zazaca, Türkçe ve Kurmancca olarak Roja Newe de vardi. Fakat ilk sayinin basimindan hemen sonra (Istanbul, 15.5.1963) yasaklandi ve yayinlayicisi Dogan Kiliç Sixhesenanli tutuklanip kanunen takib edildi. Bu geri tepmeden sonra yeni bir suskunluk dönemi geldi ve ordu yönetimi ele geçirdi.

7.3 1974-1980 dönemi

Bu yeni dönem zarfinda siyasi-kültürel faaliyetler gittikçe artiyordu ki, Zazlar ve Kürtler agir sartlar ve büyük tehlikeler18 altinda kendilerini politik olarak sekillendirerek birçok gazete ve dergi yayinlayabildiler. Bu üç dilli (Türkçe, Kurmancca, Zazaca) periyodik yayinlar, 1976-80 arasinda yayinlanan Özgürlük Yolu (Istanbul), Roja Welat (Ankara), Tirej (Izmir), Devrimci Demokrat Gençlik (Istanbul) idi. Ordunun 12. Eylül 1980 de tekrar yönetimi ele geçirmesiyle bu dergilerin yayin faaliyeti desona erdi. Bunlarin sahip ve yazarlari takibat altina alindi. Bir kismi tutuklandi ve diger kismi da memleketi terketmek zorunda kalarak bati Avrupa ülkelerinde iltica etti.

7.4 Zaza Dilinin yurt disindaki gelisimi

1964-74 yillarinda Türkiye’den isçi göçü vasitasiyla ve siyasi takibat sebebiyle (özellikle 1980 den sonra) birçok Zaza Bati Avrupa ülkelerine geldi. Bu ülkelerdeki serbest ve demokratik sartlar Zazalarin ve Kürtlerin kültürel faaliyetlerde bulunmasini kolaylastirdi. Bir yandan Türkiyedeki siyasi gelismelerin tesirinde, diger yandan gurbetteki büyük kültürel Zazaca ve Kurmancca yazmak, o zamanki Türk hukukuna göre bir suç sayiliyordu. Bu da ‘Türk kimligini zayiflatmak’ diye bir gerekçeye dayaniyordu. Zazalarin ve Kürtlerin demokratik haklarindan bahsetmek de ‘bölücülük’ diye ceza hükmü altina alinmisti. ihtiyaçtan dolayi yurt disinda birçok kültürel faaliyet meydana geliyordu. Bununla çok sayida Isçi, Ögrenci ve Kültür Dernekleri ile beraber epey gazete ve dergi kuruluyordu ve Kurmanccanin yaninda Zazaca da yayinlandi. Burada da, iki dergi haricinde, maalesef düzenli olak Zazaca yayinlanamiyordu, çünkü egemen olan Kürt yöneticiler bunu çesitli bahanelerle sürekli olarak engelliyordu. 7.4.1 Dergilerde Zazaca

1976 dan beri digerleriyle beraber Zaza dilinde de yazilan dergiler sunlardir:

1. Ronahi Zürich 1976-78 2. Roja Nu Stockholm 1979, 1990 3. Denge Komkar Frankfurt/M. 1980-83 4. Mizgin Bonn 1986 5. Armanc Stockholm, Sundbyberg 1979 f. 6. Gaziya Welat Frankfurt/M. 1980 7. Kurtulus Yolu Köln 1985 8. Die Brücke Saarbrücken 1985-86 9. Helin Stockholm 1983-84 10. Berbang Stockholm 1983 11. Hevi Paris 1983-86 12. Berhem Stockholm 1988-90 13. Kizil Yol Bobigny/Fransa 1983-85 14. Ayre Stockholm/Skärholmen 1985-87 15. Piya Skärholmen/Isveç 1988-92 16. Waxt Darmstadt 1990-91 17. Rastiye Fransa/Lübeck 1991-92 18. Desmala Sure Londra 1991-94 19. Sewq Hannover 1995 20. Dersim Istanbul 1995-97 f. 21. Pir Istanbul 1995-96 f. 22. Kormiskan Stockholm 1995-97 f. 23. Ware Frankfurt/M. Baiersbronn 1992-97 f. 24. Tija Sodiri Frankfurt/M. 1995-97 f.

Bu dergilerden son besi halen yayinlaniyor. (Ayrica bak: Ek notlar, 1). 7.4.2 Zaza Dilinde yayinlanan kitaplar

1986 dan simdiye kadar yuvarlak olarak 30 kitap Zaza dilinde yayinlandi. Türkiyede 1982 den beri, çok sinirli da olsa, birkaç kitap Zazaca yayinlanabildi. Buna ragmen Haware Torne Cengi ile Mustafa Düzgün’ün hazirladigi ve geleneksel halk türkülerini içeren Tae Lawike Dersimi /Dersim Türküleri, Ankara 1992, kitabina el kondu yayincilar alehinde kanuni takibat yürütüldü. Kitap ve dergilerde yayinlanan yazilar daha ziyade masal, fabl, bilmece, mizah, deyim ve atasözleri, çesitli türkü, hikaye ile siyasi ve dini konular içeriyor. (Ayrica bak: Ek notlar, 2).

8. Bagimliliktan bagimsizliga

Daha evvel, Zaza dilinin nasil siyasi bir oyun topuna çevrildigi ve bazi milliyetçi güçlerin eskiden beri halen de nasil kendine mal etmeye çalistigindan bahsedildi. Bu bakimdan Zazacanin yazi dili olarak gelisim tarihi, ayni zamanda çok yönlü bir dil-politikasi boyutuna da baglidir, yani bir yandan Türkiyedeki siyasi-toplumsal durumlar, ve öte yandan Zazalarin Kürtlere veya Kürt politik örgütleriyle olan siyasi-kültürel iliskisi. Sunu vurgulamak gerekir ki, yukarida bahsedilen peryodik yayinlar, kismen Zazalarin da katilmasiyla, daha ziyade belli Kürt örgütleri tarafindan nesredilmektedir. Zazalar bu guruplarin içerisinde bir azinlik olusturuyor. Kurmanclarin (Kürtlerin kendi adlandirmasidir) anlayisiyla Zazaca ‘Kürtçe’nin’ bir lehçesine düsürülüyor; netice olarak, ileri sürülen gerekçeye göre, Zazalar bir azinlik oldugundan Kurmancca ögrenmelidirler. Bundan açikça belli oluyorki, Kürt milliyetçilerinin Zaza dilini siyasi, kültürel ve lisan olarak kendine maletme çabasi, kesin olarak kenara itme ve yerine Kurmancca koymayi amaçliyor. Bu sebepten dolayidir ki, yukarida belirtilen peryodiik yayinlarda, bütün çabalara ragmen, neden Zazaca Kurmanccaya nispeten çok az yazildi. Burada hakli olarak sorulabilir ki, Zaza dili neden daha evvel yazi dili olarak gelisemedi. Bunun cevabini Zazalarin siyasi ve sosyal tarihi verir. Zazaistanin yüzyillar boyunca Türk yabanci hükümdarligiyla sömürgelestirilmesi ve yogun baski altina almasi, Zaza halkinin yazi geleneginin olusmamasinin ana sebeplerinden elbette birisidir. Bu sartlar altinda, o zaman medrese vd. gibi egitim kurumlarina giris imkanlari yoktu, olsa bile nadirdi ve böylece yaziya hakim aydinlarin yetisme sartlari yoktu, en azindan müsait degildi. Bunda ayni zamanda hem alevi hem de sünni Zazalar arasinda yayilan ve Zaza dilinin mümkün olabilen bir yazili gelisimini zorlastiran yabanci dilli dini-fikir akimlarinin negatif sonuçlari da önemlidir. Eskiden beri alevi Zazalardaki dini törende dualar – gulvangi - kismen Türkçedir, sünni Zazalarda da bazi istisnalar hariç Arapçadir. Yazili haberlesmede 1928 yilina kadar Arap yazi sistemiyle Osmanlica-Türkçe, Farsça ve Arapça kullaniliyordu. Alevi Zazalar, ekonomik haksizliktan baska, hem etnik hem de dini olarak baski altina alinirken, Zaza halkinin sünni kesimi sadece etnik baskiya maruz idi ve devletin din agirlikli egitim kurumlarina girisi alevi Zazalara nazaran daha kolaydi. Egitim, yazili haberlesme ile fikir ve toplumsal faaliyetlere aktif katilimi gelistirmesinden dolayi, dilini kullanarak kendi halkinin etnik ve kültürel kimligini güçlendirenler çogunlukla dini aydinlardi. 9. 1980 den sonraki dönüs :

Politik-kültürel hareketlerin yogun oldugu 1970-80 döneminde Zazalar hem Türk hem de Kürt siyasi guruplarinda edindikleri tecrübede, sürekli olarak bunlara maloldu, susturuldu ve haksizliga ugradilar. Biryandan bu aci tecrübeler, diger yandan enternasyonal ilmi eserlerde kendine has bir tarihe, dile ve kültüre sahip olduklarini ögrenen Zazalar, gittikçe su görüse vardi ki, kendilerini Kürtlerin ezici ve kendine mal etmesinden kurtulmak zorundadirlar. Yaklasik on yillik bir tecrübeden sonra 1980 e kadar Zazalarin ayri etnik ve kültürel kimliginin var oldugu bilinci artti ve böylece kültürel, etnik ve siyasi bagimsizlik gittikçe daha çok dile getirildi. Bununla Zazalar ilk olarak politik ve kültürel dergiler kurup, kendi etnik ve kültürel kimliginin bagimsiz olup kurtarilmasi gerektigini siyasi olarak tartistilar. Bu görüs ilk olarak Kizil Yol’da, sonra da Ayre, Piya, Zazaistan, Rastiye, Desmala Sure, Pir, Ware, Kormiskan ve Tija Sodiri’de açikça dile getirildi. Bahsedilen on dergi Zazalarin kültürel ve etnik kimliginin serbest ve bagimsiz olarak gelismesini savundular ve halen de devam ediyorlar. Kürt örgütlerinin, Zazaca Kürtçenin bir lehçesi diyen ve Zazalari Kürtçe veya daha dogrusu Kurmanccayi devralmaya zorlamasini redediyorlar. Bahsedile dergilerde Zaza dilinin bagimsizligi temelinde sözlü halk edebiyati toplanip yayinlanarak belgeleniyor ve ayni zamanda genç yazarlarin edebiyat bakimindan gelismesine imkan sagliyor. Kendi kimligini bulma arayisinda Zazalarin siyasi tarihini yeniden veya tam olarak degerlendirme zorunlulugu vardir.19,20 Zaza halkinin bagimsiz kimligini koruma bilincinin artmasiyla Zazacanin gelisimi de yazi dili olarak hizlaniyor, çünkü, Almanyanin eski eyaletleri ile Berlinde serbest sartlar altinda yürütülen kültürel faaliyetlere bakilirsa, gittikçe artan bir dili ve kültürü koruma ve gelistirme isteginin çok büyük oldugu görülür. Diger milletler veya etnik guruplar gibi Zaza halkinin da kendi dili ile külürünü koruma ve gelistirmeye büyük ihtiyaci vardir. Bu amaçla ilk olarak Berlinde Avrupa düzeyinde Dersim Kültür Senligi 2. adi altinda Aralik 1992 - Ocak 1993 tarihi için büyük bir müzik konseri düzenlendi. Bu da Kürt örgütü PKK tarafindan düzenleyenlerin ve katilan sanatçilarin yogun sekilde tehdit ve terörize edilmesiyle engellendi.21 Ordu tarafindan Eylül-Ekim 1994 te yürütülen sistematik köy yakmalar22 ve silahli muhaliflerin, özellikle Kürt PKK’sinin terörüyle Türk ordusunun planlari asiri sekilde kolaylastirildi ve devlet, cumhuriyetin kurulusundan beri çabaladigi Zaza Ülkesini büyük çapta bosaltma amacina kavustu; bu kadarini 1921, 1925 ile 1937-38 de yaptigi soykirimlarinda (jenosidlerde) dahi yapamamisti. Bu cinayetlere karsi çekilen aci ve çaresizlik üzerine, Zazalar arasinda bir dayanisma hareketi meydana geldi ve politik ve kültürel yardimlasma 19 Z. Selcan, Zaza Milli Meselesi Hakkinda, y. yer: Desmala Sure, (Aralik 1993-Ocak 1994), Marne, No. 9: S. 25-33, No.10: S. 17-25; Tekrar basim: Ankara 1994 (Zaza Kültürü Yayinlari) ve Kendi basimi, Berlin 1994; krsl. aynisi, Leze Serbestiya Milete Zazay/Kirmanci de Qiymete Zoni, y. yer: Tija Sodiri, 1996, No. 3, 20-37. 20 H. Çaglayan, Die Schwäche der türkischen Arbeiterbewegung im Kontext der nationalen Bewegung (1908-1945) (Türk Isçi Hareketinin Milli Hareket Içinde-ki Zaaflari), Doktora tezi, Frankfurt a. M. vd., 1995; krsl. Bölüm IV.4a - IV.4 f., 220-264. 21 Kürt PKK nin bu zaza-düsmani eylemi ile Zazalar arasinda büyük bir tepkiyle ve protestoyla karsilandi; krsl. Desmala Sure, Ware, Zaza Gençligi vd. yayinlarin bildirisi. 22 Krsl. Hollanda günlük gazetesi Trouw (Amsterdam), 8. Aralik 1994; detayli dökümentasyon için krsl.: Zwangsräumung und Zerstörung von Dörfern im Za-zaland, d. h. in Dersim (Tunceli), im westlichen Teil von Bingöl und in Tür-kisch Kurdistan, im September-November 1994, yayinlayan: Stichting Neder-land-Koerdistan, Amsterdam 1995. kurumlari kurmaya sebep oldu.23 Bu kurumlarin bas hedeflerinden birisi herseyden önce büyük tehlikede olan Zaza dilinin korunmasi ve gelistirilmesiydi. Bu amaçla son besyil boyunca Almanyada, senede iki kere üç günlük seminerler düzenlendi ve burada C. M. Jacobson, M. Sandonato ile yazar24 Zaza dili üzerine konferanslar verdiler. Gerek kültür kurumlari, gerekse diger hümaniter yardim kurumlari25, günümüzde dilin korunmasi amaciyla Zazacanin çocuklara, gençlere ve yetskinlere ögretilmesi için önsartlarini hazirlamaya çalismakta ve desteklemektedir. Buna dogru bir ilk adim, ders veren elemanlarin yetistirilmesi ve ders malzemesinin vs. hazirlanmasidir. Ayni sekilde 24. Kasim 1996 da ilk olarak kurulan demokratik Zaza örgütü SERBESTIYE ‘Serbestlik’ te dile büyük bir önem verdi. Kurulus açiklasinda söyle deniliyor: 26 ‘Yurdumuz, halkimiz ve dil ile kültürümüz baskidan kurtarilmalidir .’ 23 Tunceli Dayanisma Dernekleri, Vakife Dersimi Köln, Vakife Dersimi Holland, Cemate Dersimi Berlin. 24 17-19. März 1995: Zazaca Terminolojiler üzerine Seminer, organize eden: S. Büyükkaya, Stockholm Tercümanlik Okulu destegiyle, bkz. Kormiskan, 1/1995, 26; Iranistik Enstitütüsünde Zaza Dili üzerine konferans, Uppsala Üni-versitesi, Prof. Dr. Bo Utas ile Dr. Carina Jahani’in destegiyle; 6-8. Ekim 1995, Dersim-Vakfi Köln’ün hazirlamasiyla, bkz. Ware, 9/1996, 83-84; 3-5. Kasim 1995: Zaza dili üzerine seminer, Putten/Hollanda, hazirlayan: Dersim Vakfi Hollanda; 26. Kasim 1995: Zaza dilinin diltarihi bakimindan yeri, Basel; 24. Subat 1996: Kok u tarixe zone ma, Presiekhaaf-Arnhem/Hollanda, hazirlayan: Initiative Cemate Zon u Zagone Dersimi; 18. Mayis 1996: Zone Zazaki de xete nostene, hazirlayan: Ware redaksiyonu, Mainerzhagen/Almanya; 25. Mayis 1996: Dimli kimligi üzerine seminer: Dil ve Tarih, destekleyen: Martin-Luther-Universitesi, Halle-Wittenberg, Seminar für Sprachwissenschaft und Indoger-manistik; 29.9.1996: Zaza Dilinin irani diller Familyasindaki yeri, hazirlayan: Verein der Lehrerinnen und Erzieherinnen aus Kurdistan in Niedersachsen, Zaza ögretmenler de üyesidir. 25 Isviçre kilisesi Hilfswerk der Evangelischen Kirchen der Schweiz (HEKS) bu yönde bir adim atarak, takriben 10 000 e kadar Zazanin yasadigi Basel’de, 22.-29.11.1995 arasinda, Zaza ögretmen yetistirmek amaciyla bir kurs açti; bunda yazar gramer dersi verdi. 26 SERBESTIYE’nin (Kome Serbestiya Ma Dimili-Kirmanc-Zaza) ‘Dimili-Kirmanc-Zaza’larin Serbestlik Hareketi’, No. 1, Aralik 1996, s. 1; krsl. Programe Ser-bestiye - SERBESTIYE’nin Programi, Mannheim 1997, 56-52. Ayrica su da açiklamada vurgulaniyor: kurulus konferansi, Kürt milliyetçilerinin Zaza Ülkesi üzerindeki toprak talebini ve Zaza halkinin varligini inkar etmesini redederek sunu belirtiyor: ‘Konferans bu bakimdan Kürt milliyetçilerinin tezlerini tartisti; dilimiz hakiinda ‘Kürt lehçesi’ ve halkimiz hakkindaki ‘Zaza-Kürdü’ iddialarini mahkum etti.’ Türkiye parlamentosunda da Zazalarin varligi ve haklari ile ilgili suskunluk gittikçe kiriliyor ve bu tabu edilen konu Türk basininda Bakan Zazaca’ya özgürlük istedi basligi altinda yayinlandi. Dogu Anadoluda enaz 3 milyonluk Zazalarin kültürel haklarinin taninmasi için, bu bölgenin sorumlusu devlet bakani Salim Ensarioglu Ocak 1997 de basbakan yardimcisi Tansu Çillere ve cumhurreisi Süleyman Demirele verdigi raporunda çagrida bulunmustur. Bunda devlet televizyonu TRT nin bir kanalinda Zazaca ve Kürtçe yayin yapilmasini tavsiye derek söyle belirtiyor: ‘Bunu yaparsaniz dünya batmaz.’27 Zazacanin çok yönlü sorunu bakimindan, sorumluluk duyan Zaza aydinlarina düsen görev, kendi kültürel mirasinin korunmasi için çaba göstermek ve Zazacanin herseyden önce çocuklara ve genç nesillere verilmesini saglamak ve gelistirmektir. 10. Zaza Dilinin yok olma tehlikesi, kültürel ve tarihi mirasin kurtarilip belgelenmesi Karl Hadank dahi 1932 de Zaza dilinin tehlikede oldugunu anlayarak diger amaçlarla beraber, yurt disina kaçmis Zazalar arasinda dil dökümentasyonu yapmak için Suriye ile Irakta bir arastirma seyahatine çikiyor. Bunun için Prusya Bilimler Akademisine yaptigi müracaatinda söyle yaziyor: ‘Gelecek nesiller, batan halklarin dili ile mirasini kurtardigimiz için, bizlere minnettar olacaktir.’28 Zazaca hakkindaki izahatimi bitirirken, Hadank’in deyimiyle sunu da vurgulamak istiyorum: Arastirmacilara düsen görev, Zazalarin kültürel mirasinin, henüz geç olmadan, kurtarilmasi ve dile hakim olup gittikçe azalan yasli nesil arasinda sözlü edebiyatin toplanmasi ve belgelenmesidir. 27 N. Durukan, Bakan Zazaca’ya özgürlük istedi, Milliyet gazetesi, 20.1.1997, S.8. 28 BBAW, agy., (El yazmasi) Antrag vom 7. Januar 1932, S. 2. 23 Böylesi bir projenin gerçeklestirilmesi için arastirma kurumlarinin destegi çok önemlidir. Ayrica Zaza çocuklarina ana dilinde ders verilmesi Türkiyede kültür bakanligi ile Avrupa ülkeleri tarafindan taninmasi gerekir. Dilbilimcilere düsen görev ise Zazaca arastirmanin yaninda acilen lazim olan dil ile ögretim malzemesinin hazirlanmasidir. 22.10.1997 Orijinali ve yayinlandigi yer: Die Entwicklung der Zaza-Sprache; Ware, Zaza Dili ve Kültürü Dergisi, Baiersbronn (Almanya), No. 12, Kasim 1998, S. 152-163. Almancadan Türkçeye çeviren: Yazar, 22.04.2003 Internet yayini: 16.04.2004 11. Ek Notlar Bu notlar, makalenin ilk yayin tarihinden simdiye kadar geçen zaman içerisinde konuyla ilgili önemli tamamlayici bilgi vermek için tercüme esnasinda ilave edildi. 1. Son yillarda çikan iki önemli (bagimsiz) Zazaca dergi de sudur: Venge Zazaistani, Paris, 2000-2001, No. 1-3. Simdilik yayinlanmiyor. Zaza Press, Stockholm (Isveç), 2000 - …, No. 1 - 13 (Mart 2003). Halen yayina devam ediyor. 2. Bu makalenin ilk yayin tarihinden bugüne kadar epey Zazaca kitap yayinlandi: Istanbuldaki Tij Yayinevi simdiye kadar 25 Zazaca kitap çikarmistir.

BASIN AÇIKLAMASI :

Dr. Zülfü Selcan, Institut für Sprache und Kommunikation, TEL 19-2; Anglistische und Allgemeine Linguistik, TU Berlin, Ernst-Reuter-Platz 7, 10587 Berlin Arastirma Projesi ‘Zaza-Dcutsches Textkorpus’ Zazaca-Almanca Tekst Korpusu Lengüistik Enstitüsi - Anglistik ve Genel Lengüistik (Prof. Dr. Peter Erdmann) Ocak 2001 de, Hamburg Üniversitesi'nin Ortadogu Tarih ve Kültür Semineri - Iranistik (Prof. Dr. Ronald E. Emmerick) ile yaptigi isbirligiyle, Alman Bilim Kurumu (Deutsche Forschungsgemeinschaft) tarafindan desteklenen ‘Zazaca-Almanca Tekstkorpusu’ (Zaza-Deutsches Textkorpus) projesi çalismasina basladi. Sözlü Zaza edebiyatini kaydetme, derleme ve dökümentasyon yapmakla, Dr. Selcan 1976 dan beri çalismaktadir: Masallari, hayvan masallarini, halk türkülerini, hikayeleri, deyim ve atasözlerini, inanç ve etnografya ile ilgili bilgileri teype kayderek, yuvarlak 200 saat süren bir dil materyali elde etmistir. Dr. Selcan bundan baska Zazacanin (bilimsel) arastirilmasiyla da ilgilenmis ve teferruatli bir Zaza Dilinin Grameri (Grammalik der Zaza-Sprache) yazarak bununla ayni enstitüde 1995 te doktorasini yapmistir. Zazaca, konusma yöresi Dogu Anadolu'da olan bagimsiz bir dildir. Dilin büyük bir kaybolma tehlikesi altinda olmasi ve dile henüz hakim olup sözlü edebiyata sahip olan yasli neslin tükenmesi bakimindan, Zazalarin simdiye kadar yaziya geçirilmemis halk edebiyatini toplama ve dökümentasyon yapma çalismasi çok acil ve gereklidir. Derlemenin bir kismi halk türkülerinden ibarettir; bunlarda metine paralel olarak notalar da (Dr. Martin Greve ile isbirligi yapilarak) transkribe edilecektir. Bu da müzik-etnolojik analize bir ilk katki olacaktir. Projenin amaç ve hedefi, teyp bantlarinda kayitli olan konusma metinlerinden sözlü edebiyati transkribe edip Almanca'ya çevirmektir. Sözlü edebiyatin dokümantasyonunu yapmak ve kompüter destekli bir Zazaca-Almanca Tekstkorpusu'nun yapilisi ve çok yönlü degerlendirme imkanlariyla çesitli branslarin arastirmalarina genis bir temel hazirlanacaktir: Dil bilimi, masal arastirmasi, (halk) edebiyat(i) bilimi, halk ve kültür tarihi, din bilimi, etnoloji (halk bilimi), müzik etnolojisi, kültür bilimi. http://angli02.kgw.tu-berlin.de/Selcan/index.html Berlin, 5. Ocak 2001

Yazarin diger yayinlari Kisaltmalar :

AKSA Zuyiya Televune Tevere Kurdistani DS Desmala Sure GW Gaziya Welat, Frankfurt a.M. H Hevi, Paris ÖY Özgürlük Yolu, Ankara R Ronahi, Zürich RN Roja Nu, Stockholm RW Roja Welat, Ankara Zazaca 1976 Beyanname Newrozi, Mart 1976, Köln. Leza Ma, R, Nr. 18, s. 28. 1977 Çinayre Kurdki Noseme?, R, Nr. 19, Subat 1977, s. 4. Milet Çiko?, R, Nr. 21, Haziran 1977, s. 4. Piyakere Koledarune Tirki, R: Nr. 22, s. 5, Nr. 23, Mart 1978, s.7. Sahin, Xozat, Dersim yöresinden iki halk türküsü, ÖY, Nr. 30, s. 91-98. 1978 Çuxure, RW, 5 Mart 1978, Nr. 5. Politika Asimilasyoni, R, Mart 1978, Nr. 23, s. 7. Hire Binateweri, R, Mayis 1978, Nr. 24, s. 3. Cani Cani, ÖY, Mayis 1978, Nr. 36, s. 87-94. Xelil, Hesen Qala, Sevdin, Pore, ÖY, Aral. 1978, Nr. 43, s. 87-95. 1979 Beyanname Newrozi, 16.3.1979 (AKSA-Berlin). Haydere, RN, 7e hazirane 1979. Rapore kare AKSA, seweta kongra 20ine, 21.7.1979, 4 s. 1980 Dae mi hefe to guret!, GW, Nr. 2, s. 8; Nr. 3, s. 10. Tekrar yayin: DS, Nr. 10, Ocak 1994, 5-8. 1983-84 Folklore Kurdi ebe zarava Dimilki, H, 1.1983, 83-106, 2.1984, 109-124. Ferhengok; Zaza-Kurmanci-Tirki, H, 1. 1983, s. 107-123. 1987 Lawike Pir Sultani, Berlin 1987; 16 lawike Pir Sultani eve tercüme Zazaki; Qese veri hem ki eve Tirki u Almanki. 1996 Zone Zazaki de Xete Nostene, Ware, Baiersbronn, Nr. 10, 1996, 29-45. Almanca 1980-84 1992 Hadank, Karl, Aus dem Nachlaß herausgegeben von Zilfi Selcan, Zur Klassifizierung westiranischer Sprachen, in: AcOr, 53.1992, 28-75. Vorwort: Z. S., bk. Ware, Nr. 6, Mayis 1994, s. 44-45. 1998 Die Entwicklung der Zaza-Sprache, Ware, Zaza Dili ve Kültürü Dergisi, Baiersbronn (Almanya), Nr. 12, Kas. 1998, s. 152-163. 1998 Grammatik der Zaza-Sprache, Nord-Dialekt (Dersim-Dialekt), Berlin 1998, Wissenschaft & Technik Verlag: 730 S. Doktora (Dilbilimi Enstitüsü, Berlin Teknik Üniversitesi). 2004 Das Zaza-Deutsche Korpus und die Berechnung sprachlicher Häufigkeiten, in: Koean &/or Corpus Linguistics, Ed.: Sang-Oak Lee, Proceedings of ICKL-TU Berlin International Conference on Korean/Corpus Linguistics, 21-22 July 2003, Seoul 2004, S. 87-149. Türkçe 1993-94 Zaza Milli Meselesi Hakkinda, DS, Nr. 9: Aralik 1993, s. 25-33, Nr. 10: Ocak 1994, s. 17-25; Zaza Kültürü Yayinlari, Ankara 1994; Kendi Yayini, Berlin 1994. 2004 Zaza Ulusal Sorunu, internet yay.: www.zazaki.de/index_tr.html Zaza Müzigi - Kasetler 1976 Lawike Dersimi-1 14 lawiki 1977 Lawike Dersimi-2 14 lawiki 1978 Lawike Azadiye 11 lawiki 1987 Lawike Pir Sultani 16 lawiki 1994 Lawike Zazaki 14 lawiki

Içindekiler

1. Dil bölgesi......................................................................................... 1 2. Halk ve dil adlari............................................................................... 2 3. Zaza Dilinin arastirilmasi................................................................. 4 4. ‘Türkiye’de dil politikasi ve dillerin politize edilmesi...................... 6 5. Zaza dilinin irani diller familyasindaki yeri...................................... 8 6. Zazaca, Farsça ve Kurmancca arasinda birkaç karsilastirma............ 9 7. Zazacanin yazi dili olarak gelisimi.................................................. 14 7.1 Ilk eserler......................................................................................... 14 7.2 1906-1963 Suskunluk dönemi......................................................... 15 7.3 1974-1980 dönemi........................................................................... 16 7.4 Zaza Dilinin yurt disindaki gelisimi................................................ 16 7.4.1 Dergilerde Zazaca............................................................................ 17 7.4.2 Zaza Dilinde yayinlanan kitaplar.................................................... 18 8. Bagimliliktan bagimsizliga.............................................................. 18 9. 1980 den sonraki dönüs................................................................... 19 10. Zaza Dilinin yok olma tehlikesi, kültürel ve tarihi mirasin kurtarilip belgelenmesi 22 11. Ek Notlar.........................................................................................

Fiyati: 39,- € Isteme adresi: Wissenschaft & Technik Verlag Versand Dresdenerstr. 26 10999 Berlin Tel. (0049) – (0)30 – 6160222 Fax (0049) – (0)30 – 6160220 e-mail: info@wt-verlag.de http://www.wt-verlag.de

EZ TU CÊRON

Ez tu cêron, tu kotiya, Usar amê, pepug amê, tu niama, Ez tu cêron, tu kotiya. Tu bêvenga, tu bêzona, Tu sermayena... Dersim de, Erzingan de, Sevaz de, Varto de, Ez tu cêron tu kotiya, Palu de, Piran de, Bingol de, Xarpêt de, Ez tu gêron tu kotiya, Soyrege de, Siverek de Usar amê, pepug amê, tu niama, Ez tu cêron, tu kotiya… Amnon ame,temuz ame, tu niama, Ez tu cêron tu kotiya, ez tu cêron tu kotiya

HO BISEVEKNE, HORA HASBIKE

Ho bisevekne,hora hasbike, Rawa sari de ho mekise, karê sari de ho telef meke, en virende hora hasbike, dimera yiyê binura. Cori ho vira meke, to ke hora hasnêkerd, kes tora hasnêkeno.

Rew mexapiye, Raver meso, rew memire, eve vatena sari ho megoyneno, Eve vatena sari ho mepoyneno.

Bingehê ho çipke, Hode hast ve, royê rast ve, To ke hode biya hast, U waxt mau piye hode ki bena hast, çêyê hode, hometa hode ki bena hast.

Wesiyede hast ve, dina de hast ve, Hode hast ve, royê rast ve. To ke biya voreke, tu ke biya miye, Dormê tode vergi benê deyra. Wesiye wesa, reyna peyser nina, En wesiya xiravine, onciya Merdene ra rinda. Hesen Dewnan